25 Kasım 2012

Ortaya karışık. Olaylar olaylar.

Şiddetli bir yağmur ile sert bir rüzgârın ilk dalgalarını ayırt edebiliyorsan seslerinden, büyümüşsün. Büyütür insanı o kadar yalnızlık.


Sanki daha afiliydi geceler koridorun lambası bozukken. Ay kıvrılıyordu omuzlarından, yanıyor yansıyorduk. Şimdi bu sahte ışıklarla yitiyor nice yıldızlar. Ne müziğin tadı var, ne de adam gibi karanlık.

18 Kasım 2012

Herkes yabancı, herkes tanıdık.

Soğuk, uzak ve tüm diğerlerinden daha yabancı bir yatakta bitiriyorum bu mevsimi. Gözlerine, ellerine ve dudaklarına selam edip, yeni bir kışı kucaklamak üzere yola düşüyorum hâlen sıcak hatıralardan. Şimdi başımı trenin penceresine yaslayacak, ağaçlar nehirler tarlalar arasından kıvrılırken rüyalara vereceğim kendimi.

Şehirler, odalar, yollar...
Herkes yabancı, herkes tanıdık.