22 Kasım 2010

Sen ateş, ben toprak.

Bu sefer daha zor. Bir uykuya dalmışım ve dinlenmeden uyanmışım. Olmadı. O yüzden şimdi daha zor.

Üst üste geldi biraz afalladım. Yan yanaymışız ama bir arada olamamışız. Gördüm. Anladım.

Dağ dediğin dumanlı olur ama göreceksin; dumanı yaracağım, o dağı başına yıkacağım. Sen ateş, ben toprak. Sen kül olup savrulurken, ben ölüp ölüp doğacağım.

10 Kasım 2010

Susuyorum bazen.

'Pencereden dışarıyı seyrediyor ve yalnızca müzik var sahnede' diye düşün. Sen ne istiyorsan o çalsın ve nereden istiyorsan oraya açılsın çerçeve.


Susuyorum bazen, bazen yalnız.