15 Aralık 2009

Evet çuvalladım.

Niye böyle çuvalladın dedi.


Kızdım. Çuvallamamalıyım.


Var dedi. Kalk bir bardak su iç, biraz dolaş, sonra otur masana yapacaksın dedi.


İnandım. Silkelenmeliyim.


Benim oğlum dedi. Evde daha huzurlu oluyor dedi.


Korktum. Korkmamalıyım.


Çuvallamamalıyım.
Silkelenmeliyim.
Korkmamalıyım.

30 Kasım 2009

Üniversite.

jany
(30/11/2009 - 13:54)
Merhaba arkadaşlar,
İlk vizenin yarın olmadığını söyler misiniz bana lütfen.
buöz
(30/11/2009 - 15:16)
ilk vizeler oldu ama yarın dersi olan gurubun yarın olabilr

blackone
(30/11/2009 - 16:16)
yarın sabahki dersin vizesi 17 kasımda yapıldı..grup 2.

jany
(30/11/2009 - 16:22)
Aslında istediğim yanıtı almış olmam gerekir. ilk vizenin yarın olmadığını söylemiş oldunuz sonuçta ama içim bir buruk, bir hüzünlendim, bir ürperti aldı beni benden...

28 Kasım 2009

Bayram II.

sıcak. karanlığımın melodileri bastırdı, sobanın çıtırtısı duyulmuyor.

bugün orda da cumartesi mi? sen de beni, benim kadar özledin mi?
özlemiştim. kestane yaptım kendime. üç beş tane çok değil. tam istediğim kadar. önce bir haçlı askeri üniforması giydirdim, sonra sobanın üzerine bıraktım. birer birer. çok pişirmedim. tam istediğim kıvamda, hafif çiğ, sert. tam istediğim gibi.
alev alev yandığım doğru
dedi karanlık şövalye. sobaya odun attım. kestane kabuklarını da attım. bir anda çıtırdadı hepsi. 'alevler içinde olan hangimiz' diye düşündüm. bilemedim. kestane kabuklarına sordum.
yağmur yağsa, uykum kaçsa
dedi külleri.
küllerimden doğar mıyım sana doğru
dedi karanlık şövalye.
ben sustum. bir karanlık konuştu, bir ateş. rüzgar da mırıldandı ara ara. ben sustum...

bayramdı bu yıl bugün. yıllar önce ise ölüm...o gün diz çöktüğümü hatırlıyorum. yalnızca diz çöktüğümü hatırlıyorum. o günden beridir huzur arıyorum burada. o güne kadar aramaya ihtiyaç duyulmadığını sonradan fark ettim. o günden beridir bir taş, biraz toprak, bir iki çiçek...
içinde hiçbir şey yok.
içimde hiçbir şey yok...

12 Kasım 2009

Hümayun'da Bir IAESTEci

-Merhaba ben kulüp üyeliği için aramıştım, Çağrı?
-Kırk kulüp kırkının kulpu da kırık kulüp. Ne dersin?
-...

-Merhaba ben kulüp üyeliği için aramıştım, Çağrı?
-Evet benim buyrun yanlış numara?
-?!?

-Merhaba ben kulüp üyeliği için aramıştım, Çağrı?
-Çağrı şimdi çıktı.
-Ama cep telefonundan arıyorum ben nasıl çıktı?
-Çileden.

-Merhaba ben kulüp üyeliği için aramıştım, Çağrı?
-Evet benim
-Bugün son günmüş sanırım ben üye olmak istiyorum da okulda sizi nerede bulabilirim?
-Evet benim
-...

-Merhaba ben kulüp üyeliği için aramıştım, Çağrı?
-Hı
-Bugün son günmüş sanırım ben üye olmak istiyorum da okulda sizi nerede bulabilirim?
-Evet
-Nerede bulabilirim sizi?
-Ebek?

-Merhaba ben kulüp üyeliği için aramıştım, Çağrı?
-What do you think about Iraq?
-aa olm yabancı lan telefondaki...eee aym sori
-Soruma cevap ver!

-Merhaba ben kulüp üyeliği için aramıştım, Çağrı?
-Evet benim
-Şey ben staja gitmek istiyorum da
-Git kendini çok sevdirmeden...

-Merhaba ben kulüp üyeliği için aramıştım, Çağrı?
-Özel ev işletiyorum ben
-Ne?
-Ev lazım mı?

-Merhaba ben kulüp üyeliği için aramıştım, Çağrı?
-Evet benim
-Bugün son günmüş de üyelik için nasıl bulabilirim sizi okulda?
-Beni bulamazsın ama bu ilana benim telefonumu yazan labunyaya yönlendirebilirim seni?
-Labunya?
-.bne de diyebiliriz.

...
.....
Hunimi düşürdüm bulamıyorum.

29 Ekim 2009

Kimin için çalışıyorsun? Konuş!

Efe'den ses yok. Umay ve Ozan eğer Efe gelmeyecekse kendi gelme kararlarını tekrar gözden geçireceklerini bildirdiler bana bu sabah 6 sularında belgegeçer aracılığıyla. Efe ise az önce Kader Keita ve Roberto Carlos ile birlikte kapıma geldi ve "Polemiğe girmek istemiyorum, Elano çık hayatımdan!" dedi.

Son yazdığında 'kısmetse olur' mesajı veren Yaprak'ın katılımı ise hala belirsiz. Bu durumda "Kuzenimin gitmediği yere adımımı atmam!" diyen Volkan'ın kararını değiştirip değiştirmeyeceği merak konusu. Ayrıca Yaprak'ı hala kuzeni zannediyor olması da apayrı bir sıkıntı.

Beni dün gece geç saatte ev telefonundan arayıp 3 dakika boyunca nefesini dinlettikten sonra, "Bu çöplüğe ikimiz fazlayız Çağrı! Horozuz biz Çağrı!" diyen İsmail'in henüz cevap vermemiş olması benim cevabımı süzdüğünün bir göstergesi mi peki? Korkmuyorum İsmail. Sek sek sekerek İsmail, rastık çekerek İsmail.

Ömer'in kazandığı tüm o çil çil avrolara rağmen kendini kapitalist gındırlanmaya kaptırmamış, adaletsiz düzene karşı o isyankâr duruşunu, eleştirel bakışını yitirmemiş olması ise hepimizin içine su serpiyor. "o zaman neden +1 demiyeyim?", şu cümlesinde kendini dahi nasıl sorguladığını görüyor musunuz? Tüyler ürpertici...

22 Ekim 2009

Bir arkadaşa bakıp...

Hâlâ biliyorum ne düşürür, ne güldürür yüzünü. Hangi kelime, cümlenin neresinden akar içine de okşar gönlünü hâlâ çok iyi biliyorum. Ne kızdırır, ne çıldırtır seni fırtına olur üstüme yürürsün çok iyi biliyorum.

Korkma kalmayacağım. Şakaydı hepsi. Gidiyorum. Uzağa gidiyorum, dönmeyeceğim belki. Seni görmek istedim son kez, bundan ibaret hepsi.
Kız bana bağır çağır önce sinirlen, hani bana hep öyle sevimli gelen, sonra da şaşkın masum ıslak bak yüzüme böyle, "öp beni lütfen" diyen. Son gecem böyle olsun, son gecemde sen ol istedim.
Son şiirim seni söylesin, son kez ciğerlerime dol istedim.

Yum gözlerini. Sessizlik şimdi. Yeni bir hikâye, başlamak üzere...

15 Ekim 2009

Gelme. I.

Ve sonbahar gelir. Tam da bu sayfasında defterin.
Serin rüzgarlar ıslık ıslık.
Derinlere dalmalar ardı ardına. Takıldığı bulutu delebilir gözlerim. O yüzden gelme.
Sakın gelme.
Tepeler aşar, coşar ışıldarken sonbahar geldi zaten. Sen gelme.
Bir sızı var içimde. Kabusum tuttu.
Kalemim unuttu. Gelme sen o yüzden.
Yelkenlerim dolsun. Solan yapraklarım dökülsün. Kurşunlayayım sayfaları birer birer.
Kanlar içindeki gömleği defterimin. Soğuğu ellerimin.

Bir sürü şarkılar yazdım. Bittiklerinde artık daha azdım, eksildim, . Başlarda avaz avaz, sonlarda yalnız sazdım. Sevdalar kazdım kendime. Kâh rakı balık boğazdım, kâh eski köprünün altında rüzgâr çarptı üşüdüm. Gecelerce düşündüm, sabahlara doğru alaz alazdım.

Temizlerken dizeleri, geri vokalde mızıka...

1 Ekim 2009

1 Ekim.

Bir an kokusu vurdu her yerden tüm güzel anıların. Ay bir başka parladı, bir başka yalnızdı. Demini almadan hüzün, yola düşmek lazımdı. Kalktık biz de ama ben düştüm. Cebimden birkaç kelime düşürdüm. Üşürdüm ya hani eskiden, öyle soğuk yine yeni yeniden...

20 Eylül 2009

Bayram I.

Uzun saçlı adam vardı, güzel şarkılar söylerdi. Ne kadar güzel olduğunu çok sonra anladım ben. Ne kadar hüzünlü şarkıları varmış, çok sonra anladım. Unutamadım, unutamadım.


Dedem vardı. Hep vardı. Salonda ikili koltuğun sol tarafında oturur, yanına anneannemi alır, herkesi sırayla öper. Herkesi başka sever, herkesle arkadaş bir yerden, herkesle ayrı telden.

Sonra, çok sonraları, sevda vardı. Uzun saçlı adamın şarkılarını da öyle anladım ben zaten. Dedem de yoklardı arada çaktırmadan hani. Bir başkaydı, anlatılmıyor şimdi böyle, yaşananlar geçiyor hep
önüne. Ama en şiirli şarkılı, hikayeli masallı sevdalardandı.
Bayram o zamanlar bayramdı, çok eskilerde kaldı..

14 Ağustos 2009

Sanal feylesofya.

Bugün, 18:07
artık hiç kitap okumuyorum :/

Bugün, 18:11
İnsanin öyle bazı dönemleri oluyor okumadığı okuyamadığı ya da okumak istemediği. Sonraaaa doğru kitap çıkıyor hop pit tekrar basliyo insan :)

Bugün, 18:18
aslında ne kadar çok sorunun cevabını vermiş oldun :)

Bugün, 18:28
Hangi soruların cevapları ;)

Bugün, 18:31
çok sorular :)

Bugün, 18:39
Söyle bakym ;))

Bugün, 18:50
uuurfanın etraaafıııı dumaaaanlı dağlaaaar aman aman

Bugün, 18:52
Yaaa söyleeeee ;)

Bugün, 18:57
ya hayatı tarif ettin işte genel olarak
insanın bazı dönemleri oluyor bazı şeylerin olmadığı, olamadığı ya da olmasını istemediği. sonra doğru şey çıkınca hop pıt oluyor o şeyler.
:)

Bugün, 19:01
Mr filozof ;)

Bugün, 19:03
:) söyleyen sendin ms filozofiye
Bugün, 19:12
Ben kitappppp okumak için dedim mr interpretation ;)

Bugün, 19:23
ama hiç de kitap okumak için kullanılacak türden kelimeler değildi ms metaphor ;)

3 Ağustos 2009

Mevsim.

En değişik mevsimiydin bu şehrin. Bazen sıcak, bazen serin, bazense mavi ve derin.

Satırlarımda gizlediğim, bir rüyaydın hep görmek istediğim.
Kaotik, gizemli, melankolik ve güzel.
Çok güzel.

22 Temmuz 2009

22 Temmuz.

Ufacık tefecik, üşüyen bir mum aleviyle gülümseyişini aydınlatıyorum. Gelmeyeceğini, gideceğini bile bile, hatta hiç olmadığını...

Pembe güllerden bir köşk. İçeri koş. Oyunu boz. Yak ışıkları.

27 Mayıs 2009

27 Mayıs.

Elindi.
Elindi en çok.
Dudağındı, yüzündü, gözündü. Ama elindi en çok...

17 Mart 2009

17 Mart.

"Ben ölürsem ağlar mısın?" dedi kız.
"Sen ağlarsan ölürüm!" dedi çocuk.

11 Mart 2009

Saçlarım ıslak.

Saçlarım ıslak.

Gecenin bir vakti seninkinden çok uzaklarda olan evime dönmeden önce, sadece ve sadece gülümsemeni görebilmek için pencerenin altında beklerken yağan yağmurda ıslanmadılar.

Yağmur yağmadı çünkü. 


Ayrıca gülümsemeni bekleyebileceğim bir zamana bakmıyor odanın hiçbir penceresi.

Sen de yoksun zaten...

17 Şubat 2009

17 Şubat.

Gün dönüyor, ay dönüyor, yıl dönüyor...
Dursa keşke, veya hep seninle aksa diye düşlerdim
Hayata yenilmiş düşüm
Zaman vurmuş düşmüşüm
Kaybolmuş ışığım, sıcağım
Kör olmuş, üşümüşüm


Örtebilir mi bu dökülen bulut parçaları kenarında avucumdaki gözlerini öptüğüm sokağın üzerini?

18 Ocak 2009

Duyuyor musun?

yağmur değil yağdığını sandığınız
sığmadı yaşlarım gökyüzüne
evet ben o zavallıyım yıktığınız
fazla artık bedenim yeryüzüne



gözü yaşlı bir yıldıza
ağıt yakıyor rüzgar
hüzün dolu bir ıslık
bir gece fısıltısı
duyuyor musun?

5 Ocak 2009

Haftasonu buhran.


"bugün orda da cumartesi mi?
sen de beni, benim kadar özledin mi?
günlerden bir pazardı
yağmur aldı, bir anda."

haftasonu.
yalnız. keskin. pus. lazımsın. katre. yaş. taş. özlem. gelsin. soğuk. ten. çocuk. sabır. git. gel.
hafta.
son.


tamam
tam değilim, ama tamam
duruldum ben
şimdi sakin
tamam
alacağın yalnızca bir can
içimde usul usul yan
tamam