Bir ben var aslında benden öte benden içeri
Çocuk olup şarkı söyleyesi gelir göl kenarındaki kuşlarla
Ama çocuğum düşer içimden şarkı feryat olur göl gözyaşı
Kafamı öne eğer susarım...
Penceremin açıldığı bu karanlık. Nedenler, niyeler, düzensiz kâfiyeler... Yanyana dizeler arasında gizli büyülü kelimelerim. Mâi ışıklar altında meddücezri ateşböceklerimin.
27 Nisan 2008
27 Nisan.
26 Nisan 2008
26 Nisan.
Yakamadım.
Tutuldum, tutuşturamadım.
Yangın oldum yandım,
Bir kıvılcım olamadım.
Üzerine damlayamadım.
Tutuldum, tutuşturamadım.
Yakamadım.
(müzik girer)
Sevemedim ben bugünü
Sevemedim başından
Göremedim geçtiğini
Yanıbaşımdan, her yanımdan
18 Nisan 2008
18 Nisan.
Yalnız kaldığımda hep defterime uzanıyor elim. Çoğu zaman yazacak birşeyim de olmuyor, uzandığımla kalıyorum, ve yalnızlığımla. Yani kendimle, benle ve hiç olmadığı kadar olmayan senle.
Öyle...
1 Nisan 2008
Günce.
Yavaş yavaş kapanıyor defterlerin, kağıtların, kalemlerin devri. Bilgisayarın sunduğu hız ve zengin düzenleme seçenekleriyle başa çıkması çok güç kağıt kalem kokusundaki cazibenin. Ben direniş saflarındayım; sağımda, solumda, masamda, çantamda, her yerimde rastlanabilecek defterlerimden anlaşılabileceği üzere.
Peki, bu blog niye?